29 Kasım 2012 Perşembe

Haftasonu Kaçamağı ve Yeni Tatlar!

Bir ucak firmasının kampanyasından faydalanarak 6 ay once aldıgımız biletlerimizi bu sefer hakkımızı yakmadan kullanabildik; bir farkla! Kızım gelmek istemedigi icin sadece onunkini yakarak, eşimle ben başbaşa bir Istanbul kaçamağı yaptık.

Niyetimiz, Istanbul'un daha önce gitmediğimiz, gitsek de şöyle bir geçtiğimiz yerlerinde dolaşmaktı, öyle de yaptık.

Daha once denenmişlerin dışına çıktık. Araya sadece klasik olarak bir Eminönü sıkıştırdık. Tazecik kahve ve bana göre eksikleri tamamladık, eşime göre fazladan pasta malzemeleri aldık.

Yağmur altında Nişantaşı butiklerinin vitrinlerine baktık. Karnımız acıkınca -ki bilerek o vakti Nişantaşı'na denk getirmiştik- Kantin'de mola verdik.
Kantin, sahibesi Şemsa hanımın blogunu takip ettiğim, kendi elleriyle hazırladığı yemeklerinin tadına bakmak için yanıp tutuştuğum, yemek sevdalısı herkesin gitmesi görmesi, orada mola verip soluklanması gereken, hep hatırında kalası bir mekan. Çıtır Pizza'sını, Şaraplı Mercimeğini, Külbastı'sını çook beğendik. Ekşi mayalı ekmeğine doyamadık. Hele tam kalkacakken diğer masalardan birine servis edilen ajda bardaktaki pırıl pırıl çayı görüp içmemek bir Türk'e yakışmazdı. Eşim "böyle çay demleyebiliyorsan varsın" yorumu bile yaptı :)


Akşam yemeğimizi, yenilenerek kapılarını 2011 de yeniden açan Taksim'deki Divan Oteli'nin Japon Restaurantında yedik. Bu gezimizde değişik birşeyler deneyelim demiştik ya, daha önce Sushi den başka Japon yemeği yemediğim için benim seçimimle Maromi Restaurant'ta karar kıldık. Deniz ürünleri çorbası ve Sushi harikaydı ancak ana yemeği bizim damak zevkimize uymadı. Tatlımızı, aynı otelin içindeki - daha önce hangi restaurantta yiyeceğimize karar vermeye çalışırken, çok nazik ve bilgi acısından tam donanımlı servis personeli tarafından bize gösterilmiş olan- Osmanlı Restaurantı'nda almaya karar verdik. Burada, pırıl pırıl gümüş çatal bıçaklar eşliğinde (görgüsüz demeyin ne olur, lüksü seviyorum sadece:)) çok lezzetli, tazecik, farklı şekilde yorumlanmış künefe ile aynı şekilde bambaşka bir yorum katılmış profiterol denedik.
Bu ana kadar almış olduğumuz mükemmel hizmet ve kaliteye rağmen Türk çayı testimizi orada da uyguladık ve 10 üzerinden 20 puan verdik.

Akşam yürüyüşü için İstiklal caddesinden Nevizade'ye ve oradan da Asmalımescit'e yol aldık. Gürültü ve kalabalıktan bunalıp hızlı adımlarla otelimize geri döndük.

Otelimiz demişken, bahsetmeden olmaz. Martı Grubunun bildiğim kadarı ile ilk şehir oteli olan yeni oteli Martı Istanbul'da konakladık. Haberturk binasının hemen yanında, lokasyon bakımından çok avantajlı. Taksim, Istiklal, Sisli, Harbiye, Nisantasi yurume mesafesinde. Tertemiz yepyeni odaları ve son derece modern kahvaltı salonu ile daha iyisi olabilir mi diye eşimle tartıştığımız pub ını cok beğendik.

Ertesi gün -yani pazar, son gün- yapılacaklar listemizdeki son duraktan bir önceki Beşiktaş Çarşısı'nda Kahvaltıcı Pando nun yerine gittik. Pando Bulgar, 1895 de babası tarafından kurulan bu işletme 4 masalı kücücük bir dükkan ve icerisi tıklım tıklım. Oturacak yer olmadığı için meşhur kaymak ve balımızı alıp Antalya'ya dönmeden önceki son durak olan Kuzenler buluşmasına gittik. Beşiktaş iskelesinden Feribota bindik ve ver elini Üsküdar. Oradan Samandra, etrafımız çok sevgili kuzenlerimin, yaşları 1 ile 4 arasında değişen birbirinden güzel, akıllı, yakışıklı çocukları ile sarılı bir şekilde kaymak+bal+simit+çay ziyafeti yaptık. Daha Ne Olsun !? Muhabbet olsun, Sağlık olsun , Aşk olsun !!

Sevgiyle ...
Türkan

23 Kasım 2012 Cuma

Yoğun Çikolatalı Pasta ...

Yaptıkça daha cok yapmak istediğim, daha çok yaptıkça daha iyi yaptığım, daha iyi yaptıkça mutlu olduğum pasta işini çook seviyorum !

Ayrı kalıplarda pişmiş 2 adet 20 cm "double chocolate cake", arasına ev yapımı pür bitter ve sütlü çikolata sosu, üstü sour cream chocolate frosting kaplama.

... Bu pasta benim gibi yoğun çikolata sevenlere gelsin!






21 Kasım 2012 Çarşamba

Limonlu Cheesecake

Ve açıklıyorum ...

Herkesin çok sevdiği "cheesecake"imin sırrını açıklıyorum!
Bana sorarsanız işin esası tabanında. Asagıda tarifini verdiğim tabanı yapmayacaksanız cheesecake yapmaktan vazgeçin.
"bisküviyi tereyağı ile karıştırıp tabana yayın..." ile başlayan tariflerden değil çünkü!

İşte benim sırrım aşağıda, haydi mutfağa!

Resimdeki cheesecake i geçtiğimiz hafta Denizli'ye hediye olarak götürdük! (Aliye annem cok seviyor)
İçi limonlu, üzeri eritilmiş çikolata ile serbest çalışma; kafası karışık bir pastacı yapmış sanki :))

Küçük olanlar da yola çıkmadan önce kahvaltı için kendimize :) onların üzerinde ebru çalıştım :)




Tabanı için:

40 gr kabuksuz, kavrulmuş iç badem
1 su bardağı un
1/4 su bardağı şeker
1 çorba kaşığı hindistan cevizi
1 fiske tuz
1 yumurta sarısı
75 gr tereyağ

İçi Dolgusu için:

400 gr labne
100 ml krema
1/2 su bardağı şeker
2 yumurta
2 yemek kaşığı mısır nişastası
1 yemek kaşığı limon suyu
1 limonun kabuğu

Tabanı için kavrulmuş ve soğumuş badem içlerini rondoda iyice kıyın. mümkün olduğu kadar un gibi olsun.
Üzerine sırası ile un, şeker, tuz ve hindistan cevizi ekleyin. rondoyu kısa kısa çalıştırarak kuru malzemenin karışmasını sağlayın. yumurta sarısını ekleyip tekrar bir kaç saniye kısa aralıklarla bir durup bir calıstırın.
son olarak kup kup kesilmis soğuk tereyağını ekleyip aynı sekilde karıstırıp oluşan kumlu dokudaki hamuru 20 cm lik kelepçeli kalıba yayın.
Elinizle veya bir bardağın tabanı ile bastırarak kalıbın hem yanlarına hem tabanına sıkıca yayın.
170 derecede 10-15 dk taban hafif kızarıncaya kadar kurabiye pişirir gibi pişirin.
Pişen tabanı kalıpla birlikte dışarı alıp soğumaya bırakın.

İç Dolgusu için labne ve kremayi birbirleri ile karışıncaya kadar çırpın. Şekeri ve limon kabuklarını ekleyip çırpmaya devam edin. Yumurtaları ekleyip, hafif çırpın. Limon suyu ve nişastayı ekleyip, tüm malzemeyi birbirine iyice yedirince karıştırmayı bırakın. Karışımın olduğu kabı bir kaç kez sertçe tezgaha vurun. Burada amaç, çırpma esnasında oluşmuş havayı dışarı çıkarıp,i pişirme esnasında dolgunun çatlamasını önlemek.

Karışımı soğumuş olan tabanın üzerine dökün ve düzleyip, 150 derecedeki fırına verin. Ilk 50 dk fırının kapağını açmayın. 50 dk sonra fırının ısısını 100 dereceye düşürüp, arada kontrol ederek kalıbı salladığınızda ortası sallanmayıncaya kadar pişirin. (Cheesecake de normal kekler gibi kürdan testi yok sakın ha!)

Afiyet Olsun!

Bebek Kurabiyeleri



Bebek Mevlüdü için hazırlanmış şeker hamuru kaplamalı kurabiyeler

Mehmet Umut'a ve anne-babasına sağlıklı uzun ömürler dilerim!




13 Kasım 2012 Salı

Orman Hayvanları Dogum Günü Pastası

Blogumu yeni açtığım, pek de takipçimin olmadığını düşünüp üzüldüğüm günlerden bir gün, "denetleme bekleyen yorumlar kutusu"na düşen bir mesajı çölde vaha bulmuş gibi sevinerek açtım (o kadar dramatik olmasa da epey sevinmiştim gerçekten :)).
Mesaj, nerdeyse 10 yıldır görmediğim bir arkadaşımdan geliyordu. Internette gezinirken tesadüfen blogumu bulmuştu!

Oğlunun 2nci yas günü için pasta yapıp yapamayağımı soruyordu. Seve seve kabul edeceğimi söyledim ve konsepti belirleyince tekrar görüşmek üzere sözleştik. O sıra aylardan agustostu. Küçük Ali'nin dogum günü ise Kasımdaydı.
Sevgili arkadaşım Eylül gibi konsepti belirleyip göndermişti bile. Zevkli bir seçimdi ve en az o kadar keyifli bir çalışma olacağı kesindi kesin olmasına ama gelin görün ki Kasım ayına girdiğimizde beni bir heyecan sardı, sormayın.
Pastanın provasını yapmak istiyor ama hep erteliyordum, en azından üzerindeki modellerin provasını yapsaydım, ama nerde, vakit bile bulamadan büyük hafta geldi çattı ! Hafta diyorum çünkü pastanın başlangıcından teslimine kadar geçen süre 4 gün :) Tabi bunda pastanın yanısıra cupcake lerin de olmasının payı büyük.

Perşembe akşamı pasta üstü orman hayvanlarını modelledim. (Kızım büyük yardımcım, oranlama konusunda hayatımı kurtardı; yoksa filden daha büyük bir yılan yapıyor olacaktım:))

Cuma akşamı pastanın pandispanyası pişti...
Cumartesi akşamı pasta katlara ayrılıp, ganajlandıi dolaba kaldırıldı.
Yine aynı aksam Cupcake ler pişirildi ve herbirine ayrı ayrı şeker hamuru süslemeleri tasarlandı.
Pazar sabahı iyice olgunlaşmış olan pastamızın  üstü şeker hamuru ile kaplandı ve paketlenip sahibine teslim edilmeyi bekledi.

Ama buraya kadar kolay... Benim asıl zor aşama teslimat yola cıktıktan sonra başlıyor; Acaba beğendiler mi? Hayal ettikleri gibi olmuş mu acaba? Görünce ilk tepkileri nasıldı? Tadını da beğendiler mi ki? ... gibi sonu gelmez sorularla içim içimi yiyor. Gözüm sürekli telefonda, geri dönüş bekliyor. Bu da benim defom işte, pastam alındıktan sonra aranmazsam bozulurum :) Sanatçı kaprisi :)

Bu kadar laftan sonra sizleri Sevgili Ali'nin Orman Hayvanları Temalı Pasta ve Cupcake leri ile başbaşa bırakıyorum, eğlenin :)...

Önemli Not: Sevgili Ali'ye nice mutlu ve sağlıklı yaşlar diler, Ali'nin annesi sevgili arkadaşım Melek'e de ailesi ve tüm sevdikleri ile birlikte uzun ve sağlıklı yıllar temenni ederim



şeker hamuru kaplama pasta ve üzerinde şeker hamurundan model hayvanlar
poz veren orman hayvanları
jungle animals toplu poz :)
zürafa cupcake
fil cupcake
... ve bu da pastamızın iç görüntüsü