27 Ocak 2014 Pazartesi

Ekşi Mayalı Ekmek Tarifi

Bu zamana kadar blogda ekşi mayalı ekmek tarifi bulunmamasının sebebi, tarifini vermeye değer ölçüdeki reçeteyi henüz geliştirmemiş olmamdı.
Sanırım artık yazabilirim çünkü bu sabah fırından çıkan ekmeğin tüm ölçüleri tutmuş, bütün aşamalar resimde görüldüğü üzere başarılı sonuç vermiş görünüyor. Sizce de öyle değil mi :) ?
Tarif çok uzun gelebilir ancak, benim bu ekmeği yaparken binbir türlü yerden derleyip toparladığım bilgileri ve kendi deneyimlerimin hepsini aktarıyorum. Bu yüzden bu kadar detay vermem gerekiyor. Yapacaksanız, tüm bu detaylara sahip olmanız gerek. Gerçekten oldukça zahmetli, ancak bir kez başarınca bir daha arkanıza dönüp bakmayacağınız bir ekmek tarifi!
Hem çok ama çok sağlıklı hem de çok lezzetli.

Şimdi; elinizde ekşi mayanız -ki doğal maya da diyebiliriz- olduğunu varsayıyorum. Eğer yoksa, buraya tıklayarak detaylı ekşi maya yapımına ulaşabilirsiniz.

Öncelikle herzamanki gibi bir kaç ipucu;

- Bu ekmeği yapacağınız gün, evde geçireceğiniz bir gün olmalı. En azından bu ilk sefer için. Daha sonra kendi zamanlamanızı kendiniz ayarlarsınız. Sebebini aşağıyı okudukça anlayacaksınız zaten.

- Bir gece önceden aşağıda vereceğim ölçüde ekşi mayayı (doğal maya) mayanın yarısı oranında su ve yarısı oranında tam buğday veya tam çavdar unu ile karıştırıp, üzerini streç filmle kapatarak oda ısısında sabaha kadar beklemeye bırakın.

Hamurun katlama sonrası görüntüsü
- Doğal mayalı ekmek yapımında otoliz işlemi önemli. Yani hamura un ve sudan başka bir şey ilave etmeden önceki dinlenme süresi. Bu süre ne kadar uzun olursa ekmeğiniz o kadar güzel kabaracaktır. Otoliz süresi için tavsiyem  minimum 30 dakika - maximum 2 saattir.

- Doğal mayalı ekmekte kabarma işlemi yoğurma ile değil bu tür ekmek hamuruna özel katlama işlemi ile gerçekleşmektedir. Ne kadar çok katlama, o kadar kabarık ve gözenekli ekmek demektir. Normal şartlarda 7-8 katlama işlemi yeterlidir. Ancak ortam ısısına göre daha fazla katlama gerekebilir. Bu miktarı hamurun gevşekliğine bakarak kendiniz ayarlayabilirsiniz.
- Hamurun içindeki tuz miktarı kabuğunun kıtırlığı açısından gerekli olan miktardır.Himalaya tuzu kullanarak, rafine tuzun korktuğunuz zararlarından korunmuş olursunuz. Burayı tıklayarak detaylı bilgi edinebilirsiniz, ancak ciddi rahatsızlığı olanların kullanmadan önce mutlaka doktora danışmasını önemle tavsiye ederim.

- Pişerken ekmeğin nemini koruyup kabarabilmesi için tercihen kapaklı ve derin, fırına girebilen bir döküm tencerenin içinde pişmesi gerekli. Böyle bir tencereniz yoksa, benzer bir etki yaratacağını tahmin ettiğim kapaklı bir borcamda da pişirebilirsiniz. Bu durumda her ihtimale karşı fırının içine ısıya dayanıklı bir kapta kaynar su bulundurmakta fayda var. Fırının içinin nemli kalabilmesi için.
içerisinde bekleyeceği kabın hazırlığı ve hamura şekil verilmesi
solda beklemeye alınmış hamurlar - sagda bekleme suresini doldurmus kabarmış hamur, pişmeye hazır


Ekşi (doğal) Mayalı Ekmek
Malzemeler;
100 gr. ekşi maya
400 gr. ekmeklik un (tercihen karışık tahıllı, doğal un)
105 gr. tam buğday unu veya çavdar unu
320 gr. içme suyu (oda ısısında)
10 gr. deniz tuzu veya himalaya tuzu
10 gr. zeytin yağı
10 gr. pekmez

Yapılışı
-Bir gece önceden cam veya çelik, derin bir kapta 100 gr. doğal maya (ekşi maya) ya 50 gr. su ve 50 gr. tam buğday unu veya çavdar unu ekleyerek karıştırın. Üzerini streç filmle örtüp oda ısısında bir gece bekletin.

- Ertesi sabah, suyun kalanı (320 gr-50 gr=280 gr su) hamuru karıştıracağınız kabın içerisine alın. Suyun üzerine sabaha kadar oda ısısında bekleyip kabarmış olan doğal mayayı nazikçe ilave edin.(Slikon spatula çok yapışkan olan bu hamur ile çalışmakta oldukça yardımcı). Bu aşamada mayanın suyun üzerşnde batmadan yüzebildiğini görüyor olmanız lazım. Tahta kaşık veya slikon spatula ile mayayı suyun içerisinde karıştırarak eritin.
Üzerine unun kalanını (400 gr ekmeklik un + 65 gr tam buğday unu veya çavdar unu = toplam 465 gr un) ilave edin ve 5-6 dakika yoğurun.
- Yoğurduğunuz hamurun üzerini temiz mutfak bezi ile örtüp, ılık bir yerde tercihen 2 saat otoliz uygulayın.
Mutfağınız soğuksa fırının en alt gözüne 1 su bardağı içine kaynar su koyup, orta göze de üzeri kapalı hamur kabınızı koyarak burada bekletebilirsiniz.
- 2 saatin sonunda hamurunuzu fırından çıkarıp üzerine tuz, pekmez ve zeytinyağını ilave edip tüm malzemeyi birbirine iyice yedirip 5-6 dakika daha yoğurun. Hamurun üzerine mutfak bezini örtüp, hamuru kabını fırının içine tekrar yerleştirin. fırının içindeki sıcak suyu yenilemenize gerek yok, mevcut ısı yeterli olacaktır.
- 30 dakika sonra hamur kabını fırından alıp ilk katlamayı yapmaya başlatın. Hamurun katlaması şu şekildedir; yanınızda su dolu bir kap bulundurun, oldukça yapışkan bir hamur olduğu için elinizi ıslatmanız gerekecek. Elinizi bir yanından hamurun altına sokup nazikçe çekerek diğer tarafın üzerine katlayın. (Hamurun sağından girdiyseniz, alttan hamuru çekip sola katlayacaksınız). Kabı 90 derece döndürüp tekrar hamurun altından girip, sola katlayın. bir 90 derece daha ve son bir 90 derece daha. boylece hamuru 4 tarafından birbiri üstüne katlamış oldunuz.
- Ilk 3 saat boyunca her 30 dakikada bir hamur kabını fırından çıkarıp katlama işlemi yapın. Bu da ilkinden sonra 5 kez daha 30 ar dakika ara ile aynı işlemi yapacağınız anlamına geliyor. Her seferinde hamurun biraz daha esnediğini, gevşediğini gözlemleyeceksiniz. Her katlama işlemi bitiminde hamur kabının üzerini örtüp tekrar fırının içerisine koyun.
- En az 6 kez katladıktan sonra 45 er dakika ara ile 2 veya gerektiği takdirde daha fazla katlama yapın. Her seferinde elinizi ıslatmayı unutmayın.
- Artık hamurunuz oldukça yumuşak ve kabarık bir hale gelmiş olmalı. Hamuru tezgaha alıp burada bir iki katlama daha yapacağız. Oldukça yumuşak ve yapışkan bir hamur olduğu için kaptan tezgaha dökerek ve slikon spatula ile kaptan sıyırarak boşaltabilirsiniz. Tezgahta unsuz olarak yapacağınız katlama için mutlaka elinizin altında çelik veya slikon bir hamur sıyırıcı olmalı. Kapta yaptığınız katlama işlminin aynısını bu kez tezgahta hamur sıyırıcı ile hamurun bir tarafının altın girip, tam tersi tarafa katlayarak yapmaya başlayın. 4 tarafını tamamlayınca hamurun üzerine mutfak bezini ortup 15 dakika bekletin. 15 dakikanın sonunda bir kez daha katlayın.
- Tezgahın bir başka yerine un serpin. Son katlamanın hemen ardından hamur sıyırıcı ile hamuru nazikçe, söndürmemeye dikkat ederek unladığınız tezgahın üzerine ters çevirin. Ellerinizi bu sefer unlayın ve yanlardan parmak uçlarınızla hamuru altına doğru iterek ve hamuru kendi etrafında döndürerek yuvarlak bir hale getirin. - Hamuru pişirme kabına aktarmadan önce en az 5 saat en fazla 12 saat içinde kabarmak için bekleyeceği derin bir kaba mutfak bezi serip üzerini bol miktarda unlayın. Hamuru pürüzsüz yüzey kabın altına gelecek ve tezgahta altta duran yüzeyi ise kaba aktardığınızda üste bakacak şekilde unladığınız kaba aktarın. Üzerine değmeyecek şekilde temiz bir mutfak havlusu ile örtüp ılık bir yerde beklemeye bırakın.
- Minimum 5 saatin sonunda pişirme işlemine başlamadan 20 dk. önce  fırını içerisine, ekmeği pişireceğiniz kabı kapağıyla birlikte boş şekilde yerleştirerek 250 derecede ısıtmaya başlayın. Bu sürenin sonunda fırın eldiveni veya sıcağı geçirmeyecek birer tutacakla iyice ısınmış olan kabı fırından çıkarın. Yapışmaz fırın kağıdını hamurun üzerine kapatın, üzerine ekmek tahtası koyup bunun yardımı ile kabı ters çevirin. Böylece hamuru fırın kapıdının üzerine almış olduk. Fırın kağıdının kenarların tutarak ekmeği kağıt ile birlikte kabın içine indirin. hamurun üzerine çok keskin bir bıçakla 1cm derinliğinde bir kare şeklinde kesik atın. Kabın kapağını tam olarak kapatıp fırının orta gözüne yerleştirin. Kapak tam olarak kapanmıyorsa fırının içine alt göze ısıya dayanıklı kap icerisinde kaynar su koyun. Fırının ısısını 230 dereceye düşürün. İlk 25 dakika kapak kapalı, sonraki 20 dakika kapaksız olarak toplam 55 dk.pişirin. Bu sürenin sonunda ekmeği soğutma telinin üzerine alıp, dinlendirdikten sonra dilimleyebilirsiniz.

Evet, şimdi bu kadar zahmetten sonra ilk dilimi, en kıtır olanını kendinize alıp üzerine en sevdiğiniz ne varsa onu koyup bir ziyafet çekin :)
ister böyle ... 
ister böyle ...
isterseniz de böyle ...
Afiyetle, Sevgiyle :)) !..

Türkan 

11 Ocak 2014 Cumartesi

Havuçlu Kek - "Tüm Zamanların En İyisi"



Kolları sıvayın ve şimdiye kadar yediğiniz en güzel havuçlu keki yapmaya başlayın. Denedikten sonra neden böyle dediğimi anlayacaksınız !

Tarçın kokuları içinde, ağıza gelen kavrulmuş ceviz ve içi nemli bir kek...

Bir de tarife geçmeden önce söylemek istediklerim var;

- Meyveli keklerde (üzümlü, havuçlu ve benzeri) daha aromatik olması açısından yağ ölçüsünün tamamını sızma zeytinyağı veya yarı yarıya sızma+riviera veya yine yarı yarıya sızma z.yağı+fındık yağı şeklinde kullanmayı tercih ederim.

- Esmer şeker, beyaz şekerin karamelize olmuş halidir. Tadı beyaz şekere göre daha tatlıdır. Tariflerde şeker sıvı kategorisinde yer aldığından, reçetede belirtilenden farklı bir şeker ölçüsü kullanmanızı tavsiye etmiyorum.
Eğer esmer şeker temin edemiyorsanız, tarifte verilen esmer şeker ölçüsü kadar beyaz şekere 1 yemek kaşığı pekmez karıştırarak kullanılabileceğini bir yerde okumuştum. Denemedim, ancak sonucu olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum.

- Vanilya özütünü daha önceki tariflerimden birinde açıklamıştım. Tekrar etmek gerekirse, Vanilya özütü, gerçek vanilya çubuklarının bir miktar alkol (votka) içerisinde en az 2 ay dinlendirilmesi ile evde kolayca ve sağlıklı olarak elde edilebilmektedir. Ve evet, sıvı bir özüt elde edilerek, tariflerde bu şekilde kullanılmaktadır.
Sıvı şekli vanilya özütü adıyla ahzır olarak da bazı marketlerde satılmakta ancak, bunun da yine sentetik ve orjinal olmak üzere iki çeşidi mevcut. Ucuz olanı kesinlikle sentetiktir, iyi sorgulayın. Orjinal olanı çok pahalı olduğu içinse en iyisi ve güvenilir olanı evde kendiniz yapmak.
Marketlerde toz halinde vanilin veya vanilyalı şeker adıyla satılan paketlerdekileri sentetik olması sebebi ile kullanmıyorum.
Ancak bu demek değil ki, bu tarifi vanilya özütünüz olmadan deneyemezsiniz; tabii ki denersiniz, yerine 1 paket vanilin kullanarak.

- Havuçların boyutları herkeste farklı olacağından tarifteki havuç ölçüsünü gram ile vermek zorundayım. Şunu da ekleyeyim, yeni nesil rende robotlarından bir tane aldığımdan beri havuçlu kek yapmaktan korkmuyorum:) çok pratik, çok temiz.

-Cevizi hiçbir zaman kabuksuz almam. Eskiden alırdım. Neyse ki saklanma koşulları ve tadının kötü, bayat olması konuları çabuk kafama dank etti de artık sadece kabuklu ceviz alıp ihtiyaç halinde gereken miktarı taze taze ayıklıyorum. Tıpkı sabahları kişi başı 2'şer cevizi tam da yiyeceğimiz esnada kırdığımız gibi.

-Tatlılarınıza daha önce tuz koymayı hiç denemediyseniz, buna alışın. Lezzet farkını farkettiğinizde vazgeçemeyeceksiniz.

-Bu kekin yapılışında miksere gerek olmuyor. Sadece bir tel çırpıcı yeterli.

-Ve son tavsiyem, tarifi iyice okuyup adımlarını gözünüzde canlandırdıktan ve tüm ön hazırlığı yaptıktan sonra işe girişmeniz.

*Ben 2 ölçü hazırlayıp yarısını büyük boy bundt kek kalıbına, kalan miktarın yarısını küçük boy bundt kek kalıbına, diğer yarısını ise 18.cm çember kalına döküp pişirdim. Farklı kalıplardaki şekillerini görmek istedim. Hem de bahane ile fazla yaptığım kekleri hediye götürdüm.

Başta dediğim gibi, haydi, kolları sıvayın ve şimdiye kadar yediğiniz en güzel havuçlu keki yapmaya başlayın :)

Havuçlu Kek

Malzemeler;
1. grup
315 gr un (2+1/2 su bardağı=2 su bardağı + çeyrek su bardağı)
2 çay kaşığı (8 gr) kabartma tozu
1,5 çay kaşığı tarçın
6 çorba kaşığı hindistan cevizi (30 gr)
1/4 çay kaşığı tuz (çeyrek ç.k.)

2.grup
3/4 su bardağı sıvı yağ (tercihen riviera zeytinyağı veya fındık yağı) (3/4 su bardağı=yarım su bardagı ile bir su bardağının tam arası)
1 su bardağı beyaz şeker (200 gr)
1 su bardağı esmer şeker (220 gr)
4 yumurta

3.grup
2 çay kaşığı Vanilya özütü
350  gr rendelenmiş havuç (soyulmamış ağırlığı 450 gr)

4.grup
1 su bardağı (150 gram ceviziçi)
1 yemek kaşığı (15 gr) tereyağı
1/4 çay kaşığı tuz (çeyrek ç.k.)

Ön Hazırlık;
- Keki pişireceğiniz kalıbı terayağı ile iyice yağlayıp, heryerine un serpin, fazlasını kalıbı tezgaha ters çevirip hafifçe vurarak silkeleyip kenara koyun. Bu ölçü için Kalıp olarak Bundt kalıp denen küçük olmayan herhangi bir ortası delikli kalıp kullanabilirsiniz. Veya küçük 2 adet (2 adet 18 cm çapında) yuvarlak tepside pişirebilirsiniz. büyük 1 yuvarlak tepsi, ortası geç pişip kenarları kuruyacağından tercih edilmemelidir.

-Fırını 180 derecede (turbo fırın ise 170 derece) ısıtmaya başlayın.

-Ceviz içini bıçakla küçük parçalara bölün. Biraz diri parçalar olsun, mesela yarım bir cevizi 4 e bölmeniz yeterli. Kesinlikle dövmeyin çünkü bu cevizi ezecektir. Biz ise kekin içinde dişe gelmesini istiyoruz. Kıydığınız
cevizleri bir tavada kavurun. Başından ayrılmayın ve tavayı sürekli sallayın çünkü hemen yanabilir.
Kavrulmuş cevizleri bir kaseye alın ve sıcakken üzerine 1 yemek kaşığı tereyağını koyup, tuzu da serpiştirip kaşık yardımı ile terağını cevizlere bulayın ve cevizlerin sıcağı ile erimesini sağlayın.

- Havuçların kabuklarını soyup rendeleyin.

Yapılışı;
-1.gruptaki kuru malzemelerin hepsini bir kaba birlikte eleyip, kenarda bekletin.
-Yumurta ve şekeri tel çırpıcı ile birbirine karışana kadar ve 1 dk. daha çırpın. Sıvı yağı ekleyin.

-Kuru malzemelerin üzerine bu sıvı karışımı ekleyip un iyice kaybolana kadar karıştırın.
-Üzerice havuç ve cevizleri ekleyin. birbirine iyice yedirdikten sonra kek kalıbına dökün.

-180 derecede (turbo fırın ise 170 derece) fırının orta gözünde en az 45-50 dk pişirin. Bu sürenin sonunda kekin ortasına kürdan batırıp, kürdan temiz çıkana kadar pişirin.

-Keki fırından çıkarın ve oda ısısına gelmesini bekleyip servis tabağına ters çevirin. Dilerseniz servis esnasında üzerine küçük bir süzgeç yardımı ile pudra şekeri serpebilirsiniz.


Havuçlu kek soğukken de çok lezzetlidir. Hatta bana göre daha lezzetlidir. Ve bu kek inanın bana bekledikçe daha da güzelleşiyor.

Şimdi büyük bir dilim alıp arkanıza yaslanıp keyfini çıkarmayı hakettiniz :)

Afiyetle ... !

Türkan

2 Ocak 2014 Perşembe

Bûche de Noël (Yılbaşı Pastası) - Mutlu Yıllar


"Bûche de Noël",  Noel 'de yapılan pastanın Fransızca adı. Ingilizcesi "Yule Log cake"; bizdeki adı ise Kütük Pasta.
Bizler noel kutlamıyoruz elbette ama bu pastanın yılbaşı kutlama sofralarına çok yakıştığını düşünüyorum.

Isparta baraj gölü kıyısında bulunan, son derece şık olmasının yanında doğa ile uyumlu, çam ağaçları arasına gizlenmiş müstakil bungalowlardan oluşan "Saklı Göl Evleri"nde yılbaşı için konaklayacak misafirlerin yılbaşı yemeği menüsüne konmak üzere sipariş aldığım pasta için bundan daha iyisini düşünemezdim.

Hem yılbaşına, hem de Saklı Göl evlerinin konseptine de son derece uygun. Pastanın üzerindeki çikolatadan kabuklar, zaten ortamda doğal olarak bulunan çam ağaçlarının sofraya pasta olarak gelmiş hali değil mi?

2 ölçü sünger kek, arasına eşimin malt viskisi ve biraz tarçın ile zengin bir aroma yaratmak istedigim bitter çikolatalı ganaj...
Üzerine kakao ve pudra şekeri ile çırpılmış krema...
Onun da üstüne ağaç kabuğu efekti için, benmari eritilip yağlı kağıda incecik yayılıp soğutulmuş ve gelişi güzel kırılarak krema ile sıvanmış kekin üzerine yerleştirilmiş çikolatadan kabuklar...
Dekor olarak şeker hamurundan mantar ve kar görüntüsü için serpiştirilmiş pudra şekeri...
Biraz sabır, hayal gücü ve çokça sevgi...
İçinde sevgi oldukça her şey bu kadar basit aslında.

Herkes ve ailem için eski yılı aratmayacak bir yeni yıl diliyorum!
İçimde 2014 için çok iyi hisler var. Dilerim bu yıl eskiyi aratmasın.
Her birimiz ve ülkemiz için iyi ve huzurlu bir sene olsun!


Sevgilerimle...

Türkan